Çok çok yemek yediğimizde daimi kilo almaya devam eder mgüzelz? Bu soru son vakit diyetle alakalı en çok sorulan sorulardan biridir. Özellikle diyeti yeni bırakan ya da strese girmiş bayanların aşırı yemek yemeye başlamasıyla daimi kilo almaya devam edip etmeyeceğini merak etmesidir. Her gün 1000 kalorili yiyecek yiyen bir bireyin bir vakit sonra 2000 kalori yemeye başlaması kiloyu arttıracaktır. Fakat aynı kalori sayısını korursanız, yani 1 sene sonrada 2000 kaloriyle kendinizi sınırlayabilirseniz kilo almanız sınırlanacaktır. Yani bir şahıs 60 kilodan 70 kiloya çıkmışsa aynı miktarda yemek yemeye devam ettiği prosese gövdei ekstra kilo almayacaktır. Çünkü gövde yediğiniz belli miktarda yakmakta ve aynı miktarda yemek yediğinizde aşırı kilo alamayacaktır.

İnsan Vücudunun Aşırı Beslenmeye Adaptasyonu

Bedenimiz; ne kadar yemek yersek yiyelim, kilomuzu bütün beslenme alışkanlıklarımıza göre denetim eder. İnsan gövdei hayatımızdaki farklılıklare gerektiğince yalın adapte olabiliyor gibi görünmekte, bunun esas sebebi ise hayatta kalma içgüdüsü. Bilindiği üzere, gövdeimiz hayatta kalabilmek amacıyla etrafımızdaki ani değişimlere ayak uydurmak zorunda. Zayıflamak amacıyla diyet yapan çoğu insanın anlayamadığı ise; ne kadar yersek yiyelim, gövdeimizun ilaveten yeme alışkanlıklarımızdaki farklılıklare de uyum sağladığı.

Beslenmemizdeki farklılıklare uyum dayanıklıamızın esas sebebi ise tekrar hayatta kalma güdüsü. Mesela, şayet yemek bulmakta zorlanıyorsak, metabolizmamızın sürati aşamalı bir biçimde yavaşlar yani ilerleme ve bakımımız amacıyla eskisi kadar enerjiye gereksinim duymayız. Sonuç şeklinde ise düşük besin alımında hala hayatta kalırız.

Batıda yaşam sürdüren pek çok insan amacıyla besin stokları gayet geniş, sorun ise aşırı tüketim. Bazı insanlar çok çok yiyerek aşırı kilolu oluyorlar. Bu aynı vakitte bugünümüzde obezite salgınını dizginleyen şeylerden biri; şayet gövdeimizun aşırı yemeye adapte olma yeteneği olmasaydı, aşırı beslenen insanlar çok çok ağır olacaklardı.

Aşırı Yemek Yemeye Nasıl Uyum Sağlıyoruz?

İnsan gövdeinin aşırı yemeye adapte olması, kısaca söylersek, yetersiz beslenmeye uyum dayanıklıasının tam tersidir. Aşırı beslendiğimizde ya da yavaşça kilo aldığımızda, bu hal gövdeimizu değişmeye zorluyor. Değişimlerin, yükselen kilonun bir yan ürünü bulunduğunu söyleyebiliriz. İşte bu yüzdendir ki alınan kilolar tamamıyla yağdan oluşmaz. Kilonun bir alanı hücrelerde depo edilmiş çok proteinden yapılacaktır ve bu da yalınca söylersek, yağsız dokularda da kilo artışı demektir. Ekstra yağsız doku, kilo almadan öncekinden çok çok kalori yakmamızı sağlayacaktır. Hem de, çok ağır bir gövde hareket etmek amacıyla çok çok enerjiye gereksinim duyacaktır, böylece her hareketimizde çok çok kalori yakarız. Her yürüdüğümüzde, çalıştığımızda, merdivenlerden çıktığımızda ya da diğer çoğu genel fiziksel aktiviteyi gerçekleştirdiğimizde eskisinden çok çok enerji harcarız.

Bir diğer yalın değişim ise, çok çok yendiğinde, bütün besinleri sindirmek ve emmek amacıyla harcanan enerjinin arttığıdır. Yani çok çok tüketirsek, çok çok enerji besinlerin termik tesiri tarafında harcanacaktır.

Sonuç şeklinde, şayet çok kalori alımı ve bunun neticesinde hayat sürdüğümüz kilo alma ve yağlanma sebebiyle gövdeimizde bu farklılıklar yaşanmasaydı çok çok kilolu olurduk. Kilo aldığımızda bile gövdeimiz elinden geleni yaparak bu hale uyum dayanıklıaya çalışıyor.

Peki, Uyum Sağlayıp Kilomuzu Sabitledikten Sonra Neden Kilo Alıyoruz?

Kilo yükselişindan sonra şayet aynı kalori dşayetini tüketmeye devam ederseniz, kilonuzdaki artış azalacaktır. Mesela, şayet kilonuzu güvenliğini dayanıklıak amacıyla günlük 2000 kaloriye gereksiniminiz varsa ve siz senelerce 3000 kalori alırsanız belli ki kilo alırsınız. Yine de yükselişin büyük alanı ilk aylarda olur ve bir noktada kilo artışı durur. Durur zira fizyolojik değişimler enerji girişi ve çıkışını dengelemeye yardımcı olurlar. Böylece gövdeiniz günlük 3000 kaloriye gereksinim duymaya başlar.

İnsanların senedan senea kilo almalarının sebebi ise genelde ya çok çok kalori almaları ya da gittikçe çok az aktif olmaları ya da bunların ikisidir. Başka bir deyişle, kazanılan her kiloda, diğer bir kilo çok alabilmek amacıyla gereken kalori miktarı artış gösterir. Bilim adamları bunun dayanıklı bir gövde ağırlığını güvenliğini dayanıklıak amacıyla tasarlanmış natural bir adaptasyon bulunduğunu düşünmektedirler.

İşte bu gerçekler, kalorilerin kilo almaya ya da vermeye çalışırken net birer belirleyici olmamasının sebeplerinden birkaçı. Mesela yarım kilo gövde ağırlığının 3500 kalori içermekte bulunduğunu ele alırsak, günlük 500 kalorilik bir netti yapıldığında kuramsal şeklinde haftada yarım kilo yağ kaybetmemiz gerekmektedir. Fakat daimi bu biçimde şayet devam ederseniz kilo kaybının azaldığını ve neticesinda durduğunu göreceksiniz, zira gövdeinuzun yapacağı uyum sebebiyle günlük kalori alımınız, günlük kalori gereksiniminizla tekrar denk hale gelecektir.

O Hâlde Nasıl Yağ Yakmaya Devam Edeceğiz?

Kilo kaybetmeye çalışıldığında, civar atladıkça diyetimizde derli toplu değişikler yapılmalıdır ki insan gövdeinin besin alımımıza ne kadar güzel adapte bulunduğu gerçeği ile savaşabilelim. Hatırlamamız gereken en mühim şey ise kilo vermek adına besin alımımızı katiyen ani bir biçimde azaltmamanızdır. Bu, sıhhatli bir düşük kalori diyetinin aksine, gövde alışana kadar kas dokumuzda büyük kayıplara sebep olabilmektedir. Sağlıklı bir düşük kalori diyeti, gövdeimiza depolanmış yağları yakması ve çok yağsız doku kaybetmemesi amacıyla vakit tanır. Hem de kurtarabildiğimiz kadar kas dokusu, metabolizma süratimızı da daimi bir yağ yakımı amacıyla yüksek tutacaktır. Sağlıklı zayıflamayla alakalı yazılara ve sıhhatli düşük kalori diyeti örneklerine DiyetBilgisi.net’ten ulaşabilirsiniz, bizi takip etmeye devam edin.